Makale

Makale

Photography in the Age of Surveillance: Ethics and the Photographer’s Responsibility

Gözetim Çağında Fotoğrafçılık: Etik ve Fotoğrafçının Sorumluluğu

Çeyiz MAKAL FAIRCLOUGH
Yıl 8, Sayı 15, Sayfalar:30-44

This paper examines the ethical dimensions of photographic practices in the context of pervasive surveillance, and how photography both reinforces and challenges the pervasive surveillance culture that defines modern society. It addresses key issues of privacy, ethics and the limits of photographic practice, particularly in relation to the potential for exploitation and voyeurism. With technological advances accelerating the scope of surveillance - exemplified by the ubiquitous presence of CCTV cameras and data tracking algorithms - surveillance has become deeply embedded in everyday life, leading to what is increasingly referred to as a 'surveillance culture'. In this environment, individuals are both subjects and objects of surveillance. Photography, both as a documenting tool and an art form, plays a central role in this dynamic. The widespread use of digital technologies has made photographers complicit in the spread of surveillance, as images are often distributed without consent, repurposed for unintended purposes, or even exploited for commercial gain. This paper explores how certain photographers, including Hasan Elahi and Trevor Paglen, have responded to the dominance of surveillance culture by using their work to critique and resist its normalisation. Through an analysis of their practices, this study demonstrates how photography can function as a means of interrogating and destabilising the power structures inherent in surveillance systems. The paper concludes by reflecting on the moral responsibilities of contemporary photographers, emphasising the need for heightened awareness of privacy concerns in an era where anonymity is increasingly scarce and valuable. Ultimately, it highlights the ethical challenges photographers face in navigating the tension between creative freedom and the imperatives of privacy and consent in a surveillance-driven world.

Bu makale, yaygın gözetim bağlamında fotoğraf uygulamalarının etik boyutlarını ve fotoğrafçılığın modern toplumu tanımlayan yaygın gözetim kültürünü hem pekiştiren hem de sorgulayan yönlerini incelemektedir. Çalışma mahremiyet, etik ve fotoğraf pratiğinin sınırları ile ilgili temel meseleleri ele alırken, özellikle istismar ve voyeurizm potansiyeline odaklanmaktadır. Teknolojik ilerlemelerin gözetim kapsamını hızlandırmasıyla - güvenlik kameralarının her yerde bulunması ve veri izleme algoritmalarının yaygınlaşması gibi örneklerde görüldüğü üzere - gözetim, günlük hayatın derinlemesine bir parçası haline gelmiştir ve giderek ‘gözetim kültürü’ olarak adlandırılan bir olguyu yaratmaktadır. Bu bağlamda bireyler, gözetimin hem öznesi hem de nesnesi konumundadır. Fotoğrafçılık, gerek bir belgeleme aracı gerek bir sanat biçimi olarak bu dinamiğin merkezinde yer alır. Dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte fotoğrafçılar, çoğu zaman görüntülerin rızasız bir şekilde dağıtılması, öngörülmeyen amaçlarla yeniden kullanılması veya ticari kazanç amacıyla istismar edilmesi yoluyla gözetimin yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu makale, Hasan Elahi ve Trevor Paglen gibi bazı fotoğrafçıların gözetim kültürünün hakimiyetine, eserlerini bu kültürün normalleşmesini eleştirmek ve ona direnmek amacıyla nasıl kullandıklarını incelemektedir. Söz konusu fotoğrafçıların uygulamalarının analizi yoluyla bu çalışma, fotoğrafçılığın gözetim sistemlerinde içkin olan güç yapılarını sorgulama ve sarsma aracı olarak nasıl işlev görebileceğini ortaya koymaktadır. Makale, çağdaş fotoğrafçıların etik sorumlulukları üzerinde durarak, anonimliğin giderek daha kıt ve değerli hale geldiği bir dönemde mahremiyet endişelerine yönelik farkındalığın artırılmasının önemini vurgulamaktadır. Sonuç olarak, fotoğrafçıların, yaratıcı özgürlük ile mahremiyet ve rıza gereklilikleri arasındaki gerilimi gözetim odaklı bir dünyada nasıl yöneteceklerine dair karşılaştıkları etik zorlukların altını çizmektedir.